Eğitim, henüz bebekken evlerimizde başlayan ve ölene kadar devam eden devasa bir süreç. Peki eğitimde oyunların yeri nedir? Eğitim ve oyun yan yana gelebilir mi? Daha da ötesi, eğitim ve oyun iç içe geçerse ne olur? Bu soruların yanıtını bugünkü içeriğimde arayacağız.
Oyun ve oyunlaştırma, e-ticaretten tutun da hizmet sektörüne kadar yayılmış bir uygulama. Son örneği de Yemeksepeti’nin achievement uygulaması oldu. Rozet olarak Türkçeleştirilen bu uygulamada, kullanıcılar sipariş verdikçe çeşitli rozetler kazanıyor ve arkadaşlarıyla rekabet ediyorlar.
Eğitim ve oyun da tam bu noktada birleşiyor. Oyun iki türlü kullanılabiliyor eğitimde. Bunlardan ilki oyunlaştırma, başarım sistemi ve ödüllendirme sisteminden oluşuyor. Diğeri ise oyunların eğitimdeki yerine yaslanıyor. Oyunlaştırma konusunda özellikle yeni nesil öğretmenler oldukça başarılı. Rekabet ortamını dostluk çerçevesinde hazırlayabilen öğretmenler, oyunlaştırdığı eğitim içerikleriyle öğrencilere çeşitli ödüller sunarken, onların eğlenerek öğrenimini de sağlamaktalar. Başarısız olanlar ise eğlenerek başarısız olup, ilan edilmediği sürece de herhangi bir utanma ya da psikolojik probleme uğramıyorlar.
Bir diğer konu ise oyunların eğitimde kullanılması. Bazı haberleri hepimiz görüyoruz. Bunlardan son örneği İsveç’te bazı okulların Minecraft isimli oyunu eğitimlerde zeka gelişimi aracı olarak kullanması oldu. Çocukların 3 boyutlu düşünme, tasarlama ve mantık uygulamasını arttırma amacıyla kullanılan Minecraft oyunu, ülkemizde hala tartışma konusu. Bir başka haber ise Civilization oyununun kullanılması. Özellikle tarih barındıran strateji oyunlarına nazaran daha az savaş odaklı, bilimsel ve kültürel gelişmelere önem verilen oyunda, din yayımı ve turizm gibi detaylar da bulunuyor. Ayrıca diplomatik görüşmeler, anlaşmalar, ticaret, kaynak kullanımı gibi detaylar da var. Bu detaylar da, Civilization serisinin bazı Orta Avrupa ülkelerinin kolejlerinde ders arası ekstra eğitim aracı olarak kullanılmasına yol açmış. Bundan öğrenciler de memnun, öğretmenler de.
Ayrıca doğrudan beyin gelişimini hedefleyen oyunlar da mevcut. Yap-boz gibi temel oyunlardan başlayan, bulmaca ve el-göz koordinasyonu sağlayan oyunlar, eğitimcilerin kullanması gereken araçlar olarak görmesi gerekenlerin başında geliyor.
Eğer bu eğitimler çocuk yaşlardan başlatılırsa, çocuklarımızın şu anda tablette oynadığı oyunlara da etkisi doğrudan olacaktır. Oyunlardan keyif almanın yanı sıra, eğitim ve oyun bileşiminin daha etkili olarak kullanılmasını sağlamalıyız diye düşünüyorum. Umarım oyunlara vakit kaybı olarak bakan güruhun sayısı azalır ve oyun çocuk gelişiminde etkin olarak kullanılır. Eğitim ve oyun ayrılmaz iki parça olabilir…
